بَاب
مَا جَاءَ فِي
الْهَدْيِ
فِي الْمَشْيِ
إِلَى
الصَّلَاةِ
50. Namaza Gidiş İle
İlgili Hadisler
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
سُلَيْمَانَ
الْأَنْبَارِيُّ
أَنَّ عَبْدَ
الْمَلِكِ بْنَ
عَمْرٍو
حَدَّثَهُمْ
عَنْ دَاوُدَ
بْنِ قَيْسٍ
قَالَ حَدَّثَنِي
سَعْدُ بْنُ
إِسْحَقَ
حَدَّثَنِي
أَبُو
ثُمَامَةَ
الْحَنَّاطُ
أَنَّ كَعْبَ
بْنَ
عُجْرَةَ
أَدْرَكَهُ
وَهُوَ
يُرِيدُ الْمَسْجِدَ
أَدْرَكَ
أَحَدُهُمَا
صَاحِبَهُ
قَالَ
فَوَجَدَنِي
وَأَنَا
مُشَبِّكٌ بِيَدَيَّ
فَنَهَانِي
عَنْ ذَلِكَ
وَقَالَ
إِنَّ
رَسُولَ اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ قَالَ
إِذَا
تَوَضَّأَ
أَحَدُكُمْ
فَأَحْسَنَ
وُضُوءَهُ
ثُمَّ خَرَجَ
عَامِدًا
إِلَى الْمَسْجِدِ
فَلَا
يُشَبِّكَنَّ
يَدَيْهِ
فَإِنَّهُ
فِي صَلَاةٍ
Ebu Sumame el-Hannat,
mescid'e giderken, Ka'b İbn Ucre'nin arkadan gelip kendisine yetiştiğini, (daha
doğrusu) birbirlerine rastladıklarını haber verdi. Dedi ki: "Ka'b, beni
parmaklarımı birbirine geçirmiş olduğum bir vaziyette buldu. Beni bundan nehy
etti ve; Muhakkak, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), "Biriniz
abdestini tam olarak (farz ve sünnetlerine riayet ederek) alıp, mescidi kast
ederek (yola) çıktığı zaman, el parmaklarını biribirine geçirmesin. Çünkü o
namazdadır, (namazda sayılır) buyurmuştur, dedi.
Diğer tahric: Tirmizî,
mevakıt; Darimî, salat; Ahmed b. Hanbel, III, 43, 54, IV, 241 - 244.
AÇIKLAMA: Ebu Sümame el -
1
-Hannat: Ka'b b. Ucre'den Hadis rivayet etmiştir. İbn Hıbban onu sika bir ravî
olarak zikretmiştir.
İbn
Hıbban ve Hakim'in tahrîc ettikleri başka rivayetlerde de parmakların
biribirine geçirilmesi men edilmiştir. Çünkü bu hareket,
1.
Huşua aykırıdır. Halbuki insan namaza giderken, (hükmen namazda olduğu için)
huşu' içerisinde olmalıdır.
2.
Parmakları biribirine geçirmek şeytan işidir. İmam Ahmed'in Ebu Sa'id el-Hudrî'den rivayet
ettiği bir hadiste Resulullah (s.a.v.); "Sizden
biriniz mescidde olduğu zaman parmaklarını biribirine geçirmesin. Çünkü
parmakları biri birine geçirme şeytandandır" buyurmuşlardır. (Ahmed b.
Hanbel, III, 43, 54).
3.
Bu halin abdest bozmaya sebeb olacak olan uykuyu celb ettiği söylenmektedir.
Parmakların
biribirine geçirilmesini nehyeden bu hadisin ve yukarıda zikredilen
rivayetlerin, Buharî'nin ve Ebu Davud'un sehv secdesi babında 1008. hadis
olarak tahric ettiği Zü'I-yedeyn kıssası hakkındaki hadise muarız olduğu
zannedilmektedir. Nitekim bu hadisin Buharî'deki rivayetinde
:"...Resulullah sağ elini sol eli üzerine koydu ve parmaklarını biri biri
arasına geçirdi" denilmektedir, (bk. Buharî, salat; mezalim; edeb).
Ancak
Resulullah (s.a.v.), bunu kendi zannınca namazdan ayrıldıktan sonra yapmıştır.
Sonra parmaklan biri birine geçirmekten nehy, ümmete mahsus lafızlarla varid
olmuştur. Resulullah (s.a.v.)'in yaptığı işler ümmete mahsus olan sözlere
muarız sayılmaz. Onun için, bu babın hadisi ile Buharî hadisi arasında bir
tezad yoktur.